BAĞLI MISINIZ YOKSA BAĞIMLI MISINIZ?

              

Bebeklerde iki göbek bağı vardır. Birinci göbek bağı bebeğin doğumu ile hekim tarafından kesilir. Bu kesilme ile anneden fiziksel ayrılış gerçekleşir.

İkincisi ise ruhsal göbek bağıdır. Birinci kesilme bir anda gerçekleşirken ikinci kesilme doğumdan başlayarak 3-4 yaşına kadar sürer. Böylelikle bebeğin ruhsal doğumu bir süreç içinde gerçekleşir. Ruhsal doğumunu gerçekleştiren çocuk bireyselleşmeye, sosyalleşmeye hızlıca devam eder. Biyolojik varlıktan sosyal varlığa doğru hızlıca  bir yolculuğa başlar. Yeni keşifler, heyecanlar yaşayarak ruhsal gelişimini devam ettirir. Ruhsal doğumunu sağlıklı gelişen Ayşe anaokuluna başladığında arkadaşlarıyla, etkinlik yapmanın, oyun oynamanın  keyfini yaşar. Eve geldiğinde ailesine yaşadıklarını bir bir anlatır ve anlatmaktan da keyif alır. Öğrendikçe merak duygusu gelişerek yeni yeni ilgi alanları oluşur. Öğretmenlerine ailesine, akrabalarına arkadaşlarına bağlı olmanın ve güvenmenin keyfini ruhunun derinlerinde yaşayarak hayatı coşkuyla, tutkuyla yaşar.

Ruhsal doğumunu çeşitli nedenlerden dolayı tam olarak gerçekleştirememiş çocuklar ise yetişkinlik dönemini de etkileyen birçok sorunla maalesef karşılaşabilirler. İnsanlara  bağımlı, bunaltıcı, işgalci kişilik yapılanması görülebilir.   Bu sorunlardan bazıları şunlar olabilir.

  1. Kendi başına giyinebilecek yaşta olmalarına rağmen elbiselerini yetişkinlerinin giydirmesini isteyebilirler.
  2. Okula anneyle birlikte gitmek isteyebilirler. Anneden aldıkları libidinal, yaşam  enerjisini her daim almak isterler. Anneden ayrıldıklarında güvensizlik ve korkuyla birlikte panikleyerek yoğun duygular yaşayabilirler.
  3. Yalnız başlarına ders çalışamazlar. Her şeyin anne tarafından yapılmasını isterler.
  4. Üniversiteyi okusalar da iş kuramazlar. Çevrenin güvensiz olduğunu, insanların dürüst olmadığını her daim ifade ederler.
  5. Evlenseler de bedenen kendi evinde, eşinin yanında olsa da aklı ruhu annesinin evindedir.
  6. Anneyle günde 3-4 kez telefon görüşme yapma ihtiyacı hisseder.
  7. Çocuğu doğduğu zaman uzun yıllar çocuğu ile uyurlar. Çocuğu kendine bağımlı yapabilir.
  8. Ruhsal doğumunu tam olarak gerçekleştiremeyen, birey olamayanlar evlilik hayatında da sıkıntılar yaşarlar. Eşine de bağımlı, yapışık, bunaltıcı, işgalci kişilik yapılanması ile evliliği çekilmez hale getirebilir.
  9. Kendi yaşadığı sorunlu döngüye çocuklarını da dahil edebilir.
  10. Yakın bir ilişkisi sonlandığında duyduğu acıya dayanacak gücü kendinde bulmayabilir hemen başka bir ilişki kurma ya da bir maddeye (sigara, alkol,uyuşturucu vb.) düşgünlük ihtiyacı hisseder.
  11. Gelecek sıkıntısı yüksektir. Yalnız kalırsam ben ne yaparım gibi düşüncelerle kendini rahatsız eden, korku, yalnızlık, çaresizlik  hissi temel duygusu olur.

Sonuç olarak çocuklar; annesinden ruhsal doyumu tam olarak almışsa ve kendini ruhunun derinliklerinden gelen güven duygusuyla, keyifle kendini duygusal yakınına bırakabiliyorsa  ruhsal olarak sağlıklı birey olmanın en önemli eşiğini  aşmış demektir. Bu çocuklar hayatı  yaşamaktan keyif alırlar, geleceğe güvenle ve umutla bakarlar. Hayatın anlamını ruhunun derinliklerinde hissederler. Kime ne kadar bağlanacaklarını bilirler. Güvensiz, tedirgin, saplantılı  modeller ruhsal lûgatlarında yoktur..

29/11/2018

Uzman Mustafa Karagözlü

Aile Danışmanı ve Psikolojik Danışman

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza  başvurunuz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

× Destek Hattı